Omurga çıkıntısı, omurganın normal anatomik yapısından saparak, öne veya arkaya doğru belirgin bir şekilde çıkıntı yapması durumudur. Sağlıklı bir omurga, önden veya arkadan bakıldığında düz bir hat oluşturmalıdır. Omurganın göğüs hizasında arkaya doğru olan çıkıntıya kifoz, bel bölgesinde öne doğru olan çıkıntıya ise lordoz adı verilir. Ancak omurga çıkıntısı, bu doğal kıvrımlardan saparak sağa veya sola doğru eğilme şeklinde de ortaya çıkabilir ve bu duruma skolyoz adı verilir.

Skolyoz, omurganın anormal bir şekilde yana doğru eğilmesi durumudur. Genellikle ergenlik döneminde hızlı büyüme sırasında ortaya çıkar. Omurga çıkıntısı olarak tabir edilen skolyoz, omurganın sağa veya sola doğru eğilmesi şeklinde kendini gösterir. Bu durum, kaburgaların ve omuzların asimetrik görünmesine neden olabilir ve ciddi vakalarda kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.

Skolyozun en belirgin belirtileri şunlardır:

Skolyozun kesin nedeni genellikle bilinmemekle birlikte, bazı faktörler bu duruma katkıda bulunabilir:

Skolyozun teşhisi genellikle fizik muayene ve görüntüleme yöntemleri ile konur. Doktorlar, hastanın omurgasını çeşitli açılardan inceleyerek skolyozun derecesini ve tipini belirler. Röntgen, MRI ve CT taramaları gibi görüntüleme teknikleri de teşhis sürecinde kullanılır.

Skolyozun tedavi yöntemleri, hastalığın şiddetine ve hastanın yaşına göre değişiklik gösterir. Tedavi seçenekleri şunlardır:

Skolyoz ile duruş bozukluğu birbirinden farklı durumlardır. Duruş bozukluğu, genellikle yanlış oturma veya ayakta durma pozisyonlarından kaynaklanır ve çeşitli egzersizlerle düzeltilebilir. Ancak skolyoz, omurganın yapısal bir deformitesidir ve genellikle daha ciddi bir tedavi gerektirir.

Omurga çıkıntısı, özellikle erken teşhis edilip tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, skolyoz belirtileri fark edildiğinde vakit kaybetmeden bir uzmana başvurulması önemlidir. Doktorlar, hastalığın şiddetine ve hastanın ihtiyaçlarına göre en uygun tedavi yöntemini belirleyecektir.