{ "title": "Omurga Çatlağı", "image": "https://www.omurga.gen.tr/images/omurga-catlagi.jpg", "date": "21.01.2024 07:02:55", "author": "Abdullah Korkmaz", "article": [ { "article": "Omurga çatlağı omurganın dışarıdan gelen sert bir darbeyle hasara uğramasıdır. Beyin ve sinir hücreleri arasında koordinasyonu sağlayan omurgada bir hasar oluşması vücudun büyük bölümüne etki eder. Omurga çatlağı ise omurgada meydana gelebilecek riskli aksaklıklardan birisidir. Zira omurga çevresinde hem kemikler arasındaki düzeni sağlayan hem de omurgayı dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı dirençli kılan vücut salgısı bulunmaktadır. Omurgaya gelen darbe ilk olarak koruyucu salgıya etki eder. Alınan darbenin şiddetine göre vücut şok durumuna geçebilir. Kişinin omurga çatlağından en az hasarla kurtulabilmesi için şok durumunun kısa sürede atlatılması gerekir. Ancak omurgaya alınan darbe sonucu oluşan şok durumuna müdahale etmek diğer durumlardan daha riskli olabilir. Omurga bölgesinde hasar olan kişileri yerinden oynatmak hastanın mevcut sağlık durumunun ölümcül seviyelere ulaşmasını sağlayabilir. Çünkü hastayı şok pozisyonuna almak, onu sağa sola hareket ettirmek ile mümkündür. Bu ayarlamalar sırasında yapılacak herhangi ters bir hareket ise hastanın çatlayarak hassaslaşmış omurgasına daha büyük bir hasar vermeye yol açabilir. Böylesi durumlara sebep olmamak için Uzman olmayan kişilerin mecbur kalmadıkça hastaya müdahale etmemesi ve sağlık ekiplerine haber vererek hastanın yanında beklemesi gerekir.

Omurga, vücutta el ayak koordinasyonunu sağlayan ve diğer sinir hücreleri arasında iletişimi sağlayan omurilik birimini içerisinde bulundurur. Üst üste konumlanmış olan yatay ve oval kemiklerden oluştuğu için herhangi bir darbe alması sonucu bu kemiklerde kayma ya da daralma oluşabilir. Omurga kemiklerinde meydana gelen ve omuriliği sıkıştırmaya başlayan daralmanın, kaburga kemiklerinin daralarak kalbi sıkıştırmasından farkı yoktur. Her iki durumda da vücut için oldukça fazla ölüm riski bulunmaktadır. Ancak omurga çatlağı, ölüm riskinin haricinde vücudun felç kalması riskini de ortaya çıkarabilir. Bu süreç kişinin hayatının geri kalanı için kritik bir psikolojik döneme neden olur.

Omurga çatlağı sonucu kemik kayması ya da daralmaya bağlı felçlik oluşmuşsa bu bölgedeki kaymayı ve daralmayı gidermeye yönelik birkaç yöntem denenebilir. Hastaya cerrahi operasyon ile platin takılması ve omuriliğe baskı yapan kemiklerin, platin sayesinde eski konumuna getirilerek omurilik üstündeki yükün kaldırılması bunlardan birisidir. İyileşme süreci ve iyileşme ihtimali tamamen hastanın omurga kaymasının ne düzeyde olduğuna bağlıdır. Herhangi bir genelleme yapmak mümkün değildir.

Omurga çatlağının küçük olması ya da çatlağa doğru müdahale edilmesi durumunda felç veya ölüm gibi sonuçlar beklenmez. Hasta zor ve sıkıntılı bir süreç geçirir fakat süreç sonunda eski sağlığına büyük ölçüde kavuşur. Küçük çaplı çatlakların tedavi sürecinde hastaya düzenli olarak fizik tedavi egzersizleri yaptırılır. Ayrıca iyileşme sağlanana kadar korse kullanmak gerekebilir.

Omurga çatlağı vakalarının büyük bölümünün trafik kazasından kaynaklandığı bilinmektedir. İstatiksel veriler, çatlak nedeni ile hastaneye kaldırılan kişilerin %60 oranında trafik kazası sonucunda yaralandığını göstermiştir. Trafik kazası sonucu alınan darbelerin şiddeti genellikle çok ağır olmaktadır. Haliyle omurgada oluşan hasarı gidermek için yapılacak müdahalenin süresi kısalmaktadır.

Omurga çatlağı, kişinin günlük hayatında ters bir hareket yapması ile de oluşabilir. Spor yapan kişilerin antrenman öncesi ısınma yapmaması ve antrenman sırasında kendisini fazla zorlaması sonucu omurilikte hasar oluşabilir. Omurga sağlığı yalnızca aniden gelişen durumlarla alakalı değildir. Kişilerin omurganın hassas yapısını göz önünde bulundurarak günlük hayatta hareketlerine dikkat etmeleri, özellikle boyun bölgesinde ani dönüşlerden kaçınması gerekir.
" } ] }